yolculuk

           Bugün yeni bir gün. Sabah kalktığımda amcam çoktan uyanmıştı. Biraz televizyon izledik. Yere mp3ümü gördüm. Onu alırken sandalyenin altında bir karartı gördüm. O karartı ise hamam böceyimiş. Etrafıma bakındığımda kapının arkasın bir tane daha ve balkonun girişinde bir tane daha. Bunların gelmesinin nedeni akşam babamın lavobo borusunu açmasıydı. Amcama söyledim ve aldı. Birini alırken benim ayağım deydi. Böcek bir anda harekete geçti. İçim çok kötü olmuştu.

            Heee..... Bu arada teyzem söyledi. Bazılarınız amcamın kim olduğunu merak ediyormuşunuz. Bu arada söyliyim amcamın sevgilisi var. Bunu söyleyen teyzem iste MERUSH yani MERAL teyzem....... O teyzelerin bir tanesi :):).....

            Bu arda yarın Alaçatı da olacağım.........

kıyamet

         Dün herşey güzel başlamıştı. Ama sonu kötü oldu. Şöyle:

         Dün akşam annem bizi ve annemin arkadaşıyla Sahilevleri ' ne gittik. Orada balık ekmek yedik. Sonra biraz dolaşmaya başladık. Ben ve annemin arkadaşının oğluyla parkta oynadık. Bir anda rüzgar çıktı. Hepimiz eve dönmek için yola çıktık. Rüzgar hafif hafif diniyordu. Bu sefer yağmur çiselmeye başladı. Allahtan ordada bir durak vardı. Ama oraya girmek iyi fikir değildi. Oradada iki sarhoş adam vardı. Yağmur bir anda hızlanmaya başladı. Hepimiz birbirimize sarıldık. Annem o sırada bir büfe gördü. Koşarak oraya gittik ama yinede ıslandık. Amcamın atleti görünmeye başlamıştı. Bir tane adam bize dolmuşun geldiğini söyledi. Birlikte dolmuşa bindik.

          Dolmuştan indiğimizde yerimizde oynamaya başladık. Sonunda eve geldiğimizde hemen yıkandık. Ben amcamın yanında yattım.

          Sabah kaltığımızda gök gürlemeye devam ediyordu. Şimdi ise bu yaşadıklarımı yazıyorum. Bu anımdan ben ve diğer kişilere ders olsun. Artık her gün hava durumunu izliyeceğim.

ilk gün

        Dün kalktığımda benim tatilimin ilk günüydü ve şunları yaşadım:


        Sabah kalktığımda amcam kalkmıştı. Birlikte biraz oturduk. Sonra annem geldi. Bize birşeyler hazırladı. Yemekten sonra yine biraz daha oturduk. Ben amcama dışarıya çıkalım dediğimde beni yemekçiye götürdü. Bana lahmacun kendine pide aldı. Yemekleri paketletip eve döndük. Yemeğimize yedikten sonra tatlı olarak dondurma yedik.

        Akşam olmuştu. Annem ve babam sırayla gelmeye başladılar. Birlikte yemek yedik. Onlar yemekten kalkıp koltuklarına oturduklarında ben onlara kahve ısmarladım. Ismarladım derken kahveleri ben yaptım. Birlikte bahçeye çıkıp kahvelerimizi içtik. Düğüne gittiğimizde komşularımız gelmiş. Bende yanlarına çıkıp çocuklarıyla oynadım. Çocuk dediğim küçük çocuk. Onla birlikte balıklarına yem attık. Pasta yedik. Ben onu sırtıma alıp etrafta koşuşturduk. Bir kaç dakika onla oynuyıp eve geri döndüm. Artık yatma vaktim gelmişti.

       Şimdi ise bunları bu yaşadıklarımı yazıyorum.

yorgunluk

        Dün kuzenlerimin sünnet düğünü vardı. Bugünde mevlüdleri vardı. Dün çok yorulmuştum. Çünkü hiç yerimde durmadım. Bir taraftan kuzenlerime göz kulak oluyordum bir taraftan oyunuyorum. Ama bugün fazla yorulmadım. Çünkü hep oturdum. Tek yaptığım halay çekmekti. Ama yinede ayaklarım yoruldu.

        Düğünden çıkmıştık. TAHİR AMCAM bizle gelmişti. Yolda giderken amcamın burnu kanamıştı. Normaldi çünkü orada hava çok sıcaktı.

        Mevlütten çıktıktan sonra direk eve gitmedik. Karşıyaka ya gidip vapura bindik. Oradan kemer altına gittik. Orada babama bana ve amcama kıyafet aldık.

        Sonunda eve gedik. Şimdiden tüm babaların BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.......

torun görmek

     Okulda ben bir hikaye yazdım.

     Anadolu' nun bir kasabasında emekli bir öğretmen yaşıyormuş. Gün geçtikçe torunlarını çok özlüyormuş.

    Bir gün bu öğretmen torunlarını ziyarete gitmiş. Torunlarının evine geldiğinde torunlar öğretmenin kucağına sarılmışlar. Kucaklaştıktan sonra içeriye girmişler. Torunlarının annesi dedeleriniz geldiğine hiç memnun olmamış. Ama bunu hiç belli etmemiş. Anneleri dedelerine bir şeyler ikram ettikten sonra dede yatmaya gitmiş. Dede bir kaç gün torunlarında kalmış.

     Sabah olmuş. Dede evine dönmek için valizini toparlıyormuş. Torunların annesi dedelerini görünce içiden ´´ Oh beeee!´´ demiş. Dede yola çıkmış.

     Evine geldiğinde direk telefon çalmış. Telefondakiler torunlarmış. Dedelerine önce kızmışlar sonrada tekrar gelmesini sölemişler. Torunların annesi neden dedelerinin geldiğine memnun olmadım diye içden düşünüyormuş. Anne dedelerini arayıp durumu anlatmış. Ama zaten bu duruma alışıkmış. O yüzde kızına kızmamış. Anneleri bile tekrar gelmesini söylemiş.

     Gün gelip çatmış. Torunlar dedelerini aramış. Telefonu bir kadın açmış. Telefonu açan kadın iyi haber vermemiş. Dedelerinin öldüğünü söylemiş. Dün gece hastaneye kaldırıp bu sabah öldüğünü söylemiş. Torunlar ve anneleri hemen dedelerinin evine gitmişler. Kapıdan içeri girmişler. O sırada adam evin içinde saklanıyormuş. Adam kızının yüzüne baktığında hiç üzüntü görememiş. Adam aniden ortaya çıkmış ve kızına ´´ Biraz üzülsen ölürmüydün´´ demiş. Kadın önce kormuş sonrada babasına hak vermiş. Dede annelerinin evden gitmesini istemiş. orunlar ise dedelerinin yanında kalacakmış.

      Yıllar aylar geçmiş torunlar büyümüş. Bir sabah kalmışlar. Bir torun dedelerine bakmış. Adam hala uyuyormuş. Saatler geçmiş adam hala uyanmamış. Tekrar torunlardan biri dedelerine bakmış. Adam bu sefer nefes almıyormuş. Torunlar hemen dedelerini hastaneye kaldırmışlar. Odadan doktor çıkmış ve torunlara dedelerinin öldüğünü söylemiş. Torunlar hemen annelerini aramaış ve suçu ondan bulmaş. Ama annelerini zaten bir gün öleceğini söylemiş. Anneleri çocuklarından eve dönmelerini söylemiş. Torunlar annelerinin yanında yaşamaya devam etmişler.

yanlızlık

     Sizler hiç 12 saat boyunca evde kaldınız mı? Eyer öyle bir şey yapmak isterseniz denemeyin. Bu benden bir uyarı. Ben size bunu yapmayın dedim ya, bunu ben yapıyorum. Evde yanlızken ne yapıyorsunuz? Lütfen bana evde yanlızken yaptıklarınızı söyler misiniz? Allahtan bu gün kursum var. Ondan sonrada bir düğün. Belki bunlar yanlızlığı idare eder.

neden herkes bana utku yerine tutku diyor,sünnet,sanatçılık.....

       Çünkü karalığımdan dolayı bu nu diyor ola biliyorlar. Veya beni sinir etmek için olabilir. Ama bunu hiç aldırmıyorum. Kendi isimlerine göre bende bir laf bulsam bende birşey söyliyeceğim ama bulamıyorum. Siz bana yardımcı olabilr misin?

      Yarın amcamın oğullarının kuzenlerimin sünneti var. Onlar benden küçükler ama büyük biri gibi davranıyorlar. Ama onlar BERK ABİMİN yerini tutamazlar. Hatta haftaya filan SERAP ve DİLEK TEYZEMLERİMİN yanına gideceğiz. Bu arada söyliyim teyzemlerden maaşımı alırım!!! Biz oraya boşu boşuna gitmiyeceğiz.

     Sizlere bu arada gitar çaldığımı söylemiş miydim? Söylemedim de mi? Evet ben gitar çalıyorum. Sizde bir gün evime gelin sizede gitarımdan çıkan sesi dinletiyim. Her zaman kapım açıktır.........

sıkıcı gün

    Bugünde diğer günler gibi.Yapacak hiç birşey yok.Birde ben bilgisayarın başında otururken sıkılıyorum.Ama bu yazıları yazarken hiç sıkılmıyorum.Çünkü bunları yazarken içimdeki duyguları ve sıkılma hissi gidiyor.Sözde bugün karne aldım.Karnenin iyi olması sevinci bile birkaç dakika sürüyor.Yani kısacası bugün diğerlerinden bir farkı yok.Bende bide yerinde terleme şeyi var.Şu an beni koklamak istemezsiniz.Daha demin diğer günlerden farkı yok demiştim ya aslında var.Ne mi?Bu yazıları yazmak diğer günlerden farkı.

karne

     Bugün karnemi almak için annemin yanına gittim.Oradanda servis beni aldı.Okula geldiğimde direk sınıfa çıkıp eşyalarımı çantama koydum ve sınıfagirdim.Sınıfta fazla boş yer olmadığı için Canberk arkadaşımın yanına geçtim.Tüm veliler çocuklarının fatoğrafını çekti.Ben yerimde otururken annem çıka geldi.Ama annem diğer veliler gibi fatoğrafımı çekmedi.Annem genellikle öğretmenle benim resmimi çekerdi ama bunu bile yapmadı.

   En sonunda öğretmen sınıfa girdi.Öğretmen hiç beklemeden karneleri dağıtmaya başladı.Ben sınıfta 13 kişiden sonra verildi.Karnemi aldığımda karnede kocaman bir TAKTİR yazıyordu.Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir anda dans etmeye başladım.karnemin arkasına baktığımda büs büyük bir kitap vardı.Biraz şaşırdım ve içtimden ''Boş ver ben yinede bunları yaparım.'' dedim.

  Karne dağıtımı bittiğinde öğretmenimden yo-yomu istedim.Öğretmenim biraz aramadan sonra yo-yomun parçalarını buldu.Ama hala biraz eksik vardı.Yo-yomu alıp sınıftan çıktım ve annemin işyerine yani çalıştığı yere gittim.Yolda babamla konuştum.Annemde yanımdan büyük bir tatil istiyordu.Bende bir kamera istedim.Babamda tamam deyip telefonu kapattı.

  Annemin çalıştığı yerdeki Suna Abla ilk kutladı.Sonra annemden eve götürmesini istedim ama o yemek ye öyle götüriyim dedi.Bende tamam dedim.

  Şimdi ise evde bu yaşadıklarımı yazıyorum.Bakalım başka zamanlarda neler yazacağım........